İki kere iki kaç eder?

Dört mü?

Ama maalesef bazen öyle olmuyor.

Yani iki kere iki dört etmiyor.

İnsan hakkında tarih de bize anlatırlar, kölesiyle aynı sofraya oturan kişiler vardı.

Anlatılır, ağır işlerde kölesine çalışanına yardım eden efendiler adil ve merhametli olduğu için övülürdü.

Hata yapın.

Yapın ki sizin nasıl biri olduğunuzu anlasınlar.

Geçen günlerde Bir gazeteci (Remzi Yıldırım) arkadaşımıza bir araç çarpar. Bu bir kazadır ama isterseniz kaza sonrasına bakalım. (Arkadaşımı gidip ziyaret ettim. Geçmiş olsun ama sitemi var haklı olarak.)

Arkadan motosiklete çarpan kişi zenginmiş, hatırı sayılır bir ailedenmiş, iddia öyle.

Olabilir buda ama şu olmalıydı.

Kaza sonrası arkadaş bir arkadaşını arıyor o ve oradakiler ambulansla hastaneye kaldırıyorlar.

Gözünü hastanede açan arkadaş yanında sadece kendisini götüren arkadaşı görüyor.

Kaza yapan kişi oradan ayrılıyor. (İddia o ki karakola kimliğini bırakıp gidiyor)

Hadi oraya sen hastaneye  gidemedin hasta yakınları kızgın olabilir.

Bir yakınını gönderebilirdiniz.

Benim ziyaret ettiğim saate kadar, bir geçmiş olsun telefonu dahi gelmemiş.

İnsanlığa dokunan büyük bir ayıp değil mi bu?

Arkadaşın kafasına altı dikiş atılmış, dizinde ve kaslarında hasar var.

Hastanedeki kontrolünden sonra, evinde doktor gözetiminde tedavisi devam ediyor.

Yine de şükür ki, hayati tehlikesi yok.

Fakat burada incinen sadece beden değil kalp kırılmıştır.

Vicdan yara almış, insana olan inanç darbe almıştır.

Ey kaza yapıp arayıp sormayan kişi, merhamet bu kadar ucuz mu?

Bir telefon edip geçmiş olsun demek ne kadar zamanını alır?

İnsan hata yapar, hata insan içindir.

Bakınız Allah’ü Teala bile bizim hata yapıp günah işleyeceğimizi bildiği için tövbe kapısını açık tutmuştur. Nedir tövbe?

 

Yapılan hatadan pişmanlık  duyup onu telafi edip bir daha yapmamaktır.

Ama hatanın ardından sergilenen tutum, insanın gerçek karakterini gösterir. Arkadaşımı ziyaretimde bir çok kişinin ve gazeteci meslektaşlarının  kendisini arayıp geçmiş olsun dileklerini iletip dua ettiklerini söyledi. (Hatta Adana Valimiz Yavuz Selim Köşger’inde Yıldırım’ın durumu hakkında bilgi aldığını anlattı)

Kaza yapan arkadaş vakit geçmiş değil bir vesileyle ulaşın arkadaşımıza bizde geçte olsa buradayız geçmiş olsun deyin?

Çarptığınız kişi bizim meslektaşımız, gazeteci olabilir ama unutmayalım ki, her şeyden önce insan.

Kanun gereğini yapar ama bir kere kalp kırılmıştır, önemli olan burada mahkeme değil kalbi onarmaktır.

Neydi yazının başlığı? İki kere iki dört etmiyor. İşte örneği, dört etseydi bu kişi anında aranırdı. Sen zengin veya zengin aile çocuğu olabilsin.

Ama karşıdaki bir insan.

İnsan değer verdiği şeylere gözüyle bakar, yüreğiyle taşır.

Bize değer kazandıran şeyler, yaptığımız işlerdir. Matematikte de olur bazen. Değer verirsin, yanlış çıkar.